Modern çağın yeni düşünce akımlarından biri olan kişisel gelişim kavramının, bireyselliğimizi ortaya çıkarmamıza ne derece katkı sağladığını sorgulamalıyız.
Kitleleri yöneterek bireyleri istenilen hedefe yönlendirmek oldukça kolaydır. Farklılıklarımızı ve özgünlüğümüzü korumadan, bireysel alanımızın önemini idrak etmeden bu dünyaya iz bırakmamız ya da kendi dünyamızı korumamız pek mümkün görünmüyor.
Yıllar önce gıda üretimini arttırmak, tüketicinin beklentilerini karşılamak…
Sanayi ürünleri her ne kadar beslenmemizi kolaylaştırsa da, aynı zamanda bizi rahatsızlıklarla tanıştırdı. Sanırım önümüzdeki yıllarda sağlıklı kalmak, beslenmekten önemli hale gelecek.
Gıda maddelerinin raf ömrünü uzatmak, tatlarını bağımlılık yapar hale getirmek ve daha fazlasını tüketebilmemiz için fiyatını ucuzlatmak adına kullanılan teknikler; bizleri doğaya yaptıklarımızla aynı sonuca götürüyor.
Denizlerin ağır metallerle ve plastik atıklarla dolması ve adeta…
Değişim Rüzgarları
Yıllardır ağzımızda zikre dönüşen değişim ve dönüşümün etkisini bir fırtınada mahsur kalmış serçe misali yaşıyoruz.
Dışarıda olan biten karşısında varlığımızı koruma gayretimizle, bilinmezin içinde yaşadıklarımızı anlamaya çalışıyoruz.
Değişen dünya düzeni ve biz bu değişimin neresindeyiz?
Robotlar, Mars’ta yaşam, kripto paralar, arttırılmış gerçeklik, sanal alem ve daha nicesi bilinçaltımıza işlendi. Henüz ne yaşayacağımızı bilemiyoruz.…
Doğanın Sesine Kulak Ver!
Yazının ilk bölümünü okumadıysanız lütfen önce onu ( https://meltemreyhan.com/cadiligin-bilinmeyen-tarihi/ ) okuyunuz.
Cadılık ve kötülük yapmakla suçlanan 500.000 kadının katledilmesinin sebebi olarak gösterilen veba salgını biterken Avrupa, sömürgeleri üzerinden zenginleşiyordu. Aslına bakarsanız belirli bir sınıfın gücü artıyordu.
Kapitalist sistemin yeni kurulan çarklarında tarımsal üretimin alaşağı edildiği, köylerin gönüllü olarak boşaltıldığı dönemde sanayileşme…
Cadılığın Bilinmeyen Tarihi
Küçük bir kız çocuğu, beklenmeyen bir davranış sergilediğinde “Seni küçük cadı!” yakıştırması yaptığımızı fark ettiniz mi?
Öte yandan;
“O, ne cadıdır, o!” ifadeleri kimler için kullanılır?
Bir de;
“yaşlı cadı” betimlemesi vardır…
Cadı denilince akla ilk olarak Grimm kardeşlerin “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” masalı gelir. Masalda, yaşlı cadı, kendisini güzel ve…
7 ENERJİ MERKEZİ VE 7 SAYISININ KUTSALLIĞI
KUNDALİNİ – YOGA
Hintlilere göre bedende bulunan yaşam enerjisi ‘’ Prana ‘’ kuyruksokumunda tıpkı kıvrılarak uyuyan bir yılan gibidir. Kök çakrada yer alan bu enerjinin tanımlanmasında ‘’Kundalini’’ kelimesi kullanılır. ‘’ Kundal ‘’ spiral anlamına gelir. Omuriliğin dibinde 7 sayısının yarısı olan üç buçuk defa kıvrılmış yılan şekliyle tanımlanan…
Bu yazı ile, bir konuda dilek diledikten sonra hayatında yaşadığı tüm gelişmeleri bu dileğin ona verilmesine atfeden ya da ne oluyorsa gittiği yolun doğruca onu dileğine götürdüğünü zannederek, sonunda hayal kırıklığı ile başladığı yere dönenlere bir ışık tutmak niyetindeyim.
Pozitif veya negatif olarak ikiye ayırdığımız bu dünyanın mesajlarını okurken de aynı sistemi kullanmamız, bizi zaman…
Hayatın akışı içinde gözlemlerimizi bir veri olarak işlerken, duyularımız devrededir. Seyrettiğimiz, kokladığımız, duyduğumuz, dokunduğumuz ve tattığımız ile anlamaya çalışırız. Aklımızla inşa edeceğimiz binanın temellerinde de “deneyimlerimiz” vardır. Bir öncekiyle bir sonrakini bir araya getirirken, eskinin tesirini yeniye bulaştırabiliriz.
“Tıpkı çocukluğumda yediğim dondurmaya benziyor.”
“Bana eski sokağımı hatırlattı.”
“Sen de aynı eski karım gibisin.”
“Ben çok…
Doğanın yeni yılı diyebiliriz Hıdırellez için, yenilenmenin ve eskiyi bırakmanın kutlamasıdır.
Hıdırellez ve Yenilenme Enerjisi
Yazın müjdecisi Hıdırellez ile 5 Mayıs akşamı ateşler yakılır, üzerinden atlanır. Eskinin izlerinden özgürleşerek yeniye yer açarız. Yeni hepimizi heyecanlandırır.
Öncelikle bu bayramın kökenine bakalım;
Hıdır veya Hızır (Arapça: Yeşil adam) Kendisine Hızır denilmesinin sebebi, bir hadiste, onun kuru bir…
Beşinci Tat
Japoncada “özünde iştah açıcı” anlamına gelen “umami”; 1909 yılında Imperial Üniversitesi’nde görev yapan kimya profesörü Ikeda tarafından yayınlanan bir makalede beşinci tat olarak tanımlanmıştır. Bu şekilde de kabul görmüştür. Ikeda yaptığı bu araştırmada iki gerçeği ortaya çıkarmıştır.
Japon profesör kendi kültürüne ait geleneksel miso çorbasından yola çıkarak yaptığı bu araştırmanın bugün başımıza ne işler açtığını…
