Son iki yılda yaşadıklarıma verdiğim cevap stres olunca karşılığında aldığım iki basamaklı rakamlarda kilo artışı oldu. Maddi yetememe, duygusal yoksunluk hissiyle bir araya gelince rahatlamanın yolunu yemekte buldum. O kadar geçmişin yıkıntısıyla doluydum ki üstüne aldığım kilolar alanımı iyice doldurmuştu. Beslenme konusunda estek alamaya alan mı vardı? Bu duygusal yükün sebebi madde de bıraktıklarımı, duyguda sıkı sıkıya tutuşumdu. Bu durumun yaktığı öfke ateşini ancak bedenimi sarıp sarmalayan gün geçtikçe büyüyen yağ tabakasıyla ancak soğutuyordum.

                Bu yazıda birbirinden farklı alanları bir araya getirip, çıkan sonucu sizinle paylaşmak niyetindeyim. Öyle ki hayat bütünsel bakınca anlaşılır ve çözüme ulaşılır oluyor.

                 İki senenin bilançosunu, silkelenip kendime gelme kararıyla hesapladım. Küçük değişiklikler büyük sonuçlar getiriyordu bunu öğrenmiştim ve fonksiyonel beslenmeyle ilgili araştırmaya başladım. Hayata bütünsel bakacaksam beslenme konusuna bütünsel bakan bir uzmanla çalışmalıydım. Sadece kilo kaybına odaklı olmayan, hormonsal, zihinsel, bedensel iyilik hali önemliydi.

                Hayat bu niyetimi duymuş olmalı ki tamda istediğim gibi, bilgi paylaşımında cömert, neyi neden yaptığımızı anlatan, önemli olan strese girmemek diyen bir uzmanla buluşturdu.

               İlk görüşmemizde birkaç soru sorduktan sonra nasıl bir yol izleyeceğimizi anlatmaya başladı. Bedeni bizim evimiz olarak düşünürsek pankreas temelidir, önce hormonları dengeye getirelim dedi. Beden bizim evimizdi biliyordum ama bu konuyu hiç beslenme uzmanından dinlememiştim.

                 En sevdiğim metaforla anlatım. Hem anlıyorum hem de aklımda kalıyor.

                Haftalık görüşmelerde kısa bir özet paylaşıyordum ve ne yapmam gerektiğini öğreniyordum. Bir ay boyunca kendimi, rüyalarımı, yaşadığım olayları evimi gözlemleyip notlarımı aldım. Rüyalarımı anlatmayacağım ama olayların dikkatimi çeken kısmından bahsedeceğim.

Eş Zamanlılık

                 Aynı zamanda olan, aynı zamana denk gelen şeyler eş zamanlı olarak kabul edilir.  Burada anlatmak istediğim saatte, ekranda ya da herhangi bir yerde aynı rakamları görmek değil.

                 Yeni beslenme düzenine geçtiğim ilk zamanlarda, evdeki elektronik eşyalarda arızalar başladı. Çoğunluğu mutfaktaki cihazlardı. Mutfak üretkenliği maddi gelirleri, gelir kaynaklarını bu kaynaklara olan yaklaşımı, gelirlerin kullanım şeklini ve evin kadınını temsil eder. * ve beslenmemiz için gereken hazırlığı burada yaparız.

              Anladığım odur ki yeni düzen, eskinin nerede yanlış olduğunu gösteriyordu.  Eski beslenme yöntemim, malzeme, o malzemelere harcadığım paranın fayda getirmediği yönünde fikrim oluştu. Yeni beslenme düzenimle sorunun kaynağına bir kazı çalışması yapıyor gibiydim.

              Bu durumu şöyle anlatabilirim. Bir su sızıntısı yüzeye çıktığında aslında arkadaki sorunun habercisidir. Su borularının geçtiği yeri kazıp iyileştirme yapmamız gerekir. Mutfağım da burada sorun var iyileştir diyordu.  

              Arızalanan cihazların kimini kendim tamir ettim kimine usta çağırdım. Ancak elektrik süpürgesinin geri dönüşü olmadı. Mutfak tamamdı da süpürge de neydi şimdi.

             Notlarımı ala ala birinci ayımı tamamladım. Beslenme uzmanıyla görüştüğümde, beden bizim evimiz pankreasta o evin temeli demiştiniz. Peki evdeki cihazlar bir organ olsaydı elektrik süpürgesi hangi organ olurdu diye sordum.

             Öncelikle karaciğer, sonra bağırsaklar dedi. Aslında bu soruma şaşırmış gibiydi, size anlattığım gibi O’na da anlattım ve ekledim. O zaman karaciğerim ve bağırsaklarım yenileniyor diyebilirim. Çünkü yeni bir süpürge aldım dedim. Bu güzel bir yaklaşım, diyebilirsiniz dedi.

              Dördüncü ayıma başlamak üzereyim şimdiden saçım, cildim, tırnaklarım güzelleşmeye sağlıklı olmaya başladı. Rahat uyuduğumu, zihnimin berraklaştığını, kas ağırsısının hafiflediğini gözlemledim. Giden fazla kiloda hediyesi gibiydi.

Yatırım Tavsiyesi

               Ben böyle kendimle uğraşırken bir gün bir arkadaşım yeni aldığı kıyafetten, ev eşyasından ve yaptığı yatırımdan bahsetti, sen kendine bir şey almadın mı diye de sordu. Ben yatırımı kendime yapıyorum, yaşlanınca kıyafet çok da önemli olmayacak, elbette finansal yatırım önemli ancak sağlığım ilk sırada dedim.

             Meditasyonla, nefes ve farkındalık çalışmalarına beslenmeyi iyileştirmeyi de ekleyince kendimi daha da iyi hissetmeye başladım. Olan her neyse karşılama şeklim yumuşak, kabule geçmek biraz daha kolay, içinden alacağım öğreti daha değerli. Ruhunu, zihnini ve bedenini eş zamanlı beslemenin, bakım yapmanın, üzerine çalışmanın meyvesi de pek bir tatlı oluyor.

         Demem o ki sen varsan ve sağlıklıysan çalışabiliyor, kazanabiliyor, harcayabiliyorsun. Çocuklarına bakabiliyor, gezip eğlenebiliyor, bir şeyler üretebiliyorsun. İşte tam da bu yüzden tavsiyemdir kendinize yatırım yapın.

*Meltem Reyhan: Mekân Enerjilerini İyileştirmek