Birbirimize bağlı olduğumuz gerçeğine uyanmalıyız.
Gelin kadın olmayı tanımlayalım hep birlikte.
Dişi enerji değil. Kadın olmaktan bahsediyorum.
Bu kavramlar birbirinin içine geçmiş durumda.
Önce kendimizle başlayalım.
Hangi rol modelleri seyrettik?
Kimler belirledi bizim kadın kimliğimizi?
Kimlerden onay almak için çırpınıyoruz?
Kadınlarla aramız nasıl?
Kendi bedenimiz, arayışlarımıza bakış açımız içsel mi dışsal mı?
Baskı altında kalmaya meyilli miyiz?
Seçimlerimizi yaparken ne derece özgünüz?
Kadınların kendine ve hemcinslerine, sert ve eleştirel yaklaşımlarının sonuçları coğrafyalarda kadınların yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddet görünmez oluyor. Bir başka yorumla bakacak olursak, kadın ancak aciz ya da mağdur olduğunda eleştireler azalıyor.
Özşefkat bizimle başlamalı, diğer kadınlara uzanmalı, bedenlerimize, sevilme ihtiyacımıza, sevgimizi ifade biçimimize sirayet etmeli.
Bir toplumu kadınlar doğurur. Geleceğimizi iyileştirmek için kendimize odaklanmalıyız.
Arayışımız özgünlüğümüz, kavuştuğumuz özgürlüğümüz olsun.