Bu İçeriği Paylaş
Kadın olmanın bir başlangıç noktası var mı?
Bize öğretilen kadın algısından özgürleşmemiz başlangıç noktamız olmalı diye düşünüyorum.
Güzellik kavramıyla başlayabiliriz.
Bir kadın güzel olmak, güzel görünmek, beğenilmek, bir alıcısı olmak gibi kavramlarla büyütülür.
Masallarda, mitlerde hep bir güzel vardır prensi ya da aşığı peşinden koşturan.
Güzeller güzeli…
Güzellik kavramı bin yıllar içinde çokça değişse de kadına dayatılan ilk olgu budur.
Güzel olmalısın ama güzellikte başa beladır bilmesin ile biter sohbetler.
Halk arasında ‘’ Allah çirkin şansı versin’’ diye bir deyim vardır.
Güzel kimdir?
Güzel nedir?
Neyi güzel bulduğumuzla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki atalarımızın hayatta kalma mücadelelerinde rahat ettikleri ya da korundukları mekanlar, yiyeceğe dönüşebilecek her şey ve refah arayışına uygun olan herhangi bir şey bize de güzel görünüyor.
Güzel görünmesinden ötede beynimizde bir tatmin, keyif ve rahatlama yaratıyor.
Çiçekleri seviyoruz çünkü meyveye dönüşebilirler, su kaynaklarının yanında olmayı seviyoruz çünkü bolca yiyeceğe ulaşabiliriz, ağaç altlarını, orman içini, sakin bir doğa köşesini seviyoruz çünkü burada korumada hissediyoruz.
Kadınlara atfedilen güzellik kavramları nelerdir?
Bedende memeler ve kalçalar.
Son yıllarda topluma rol model olması için öne çıkarılan popüler isimlerin kalça ve meme büyütme ameliyatları geçirmeleri ve bunu açıkça paylaşmaları boşuna değil elbette.
Kalçalar doğurganlığı, memeler doğurduğunu besleyebilmeyi sembolize eder.
Östrojen durumum iyi mesajı verir.
‘’Yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı ‘’ deyimi belki de bu noktadan çıkmıştır.
Doğuştan getirdiği özellikler insana bir üstünlük verir mi?
Bu fikirler biz kadınların bilinçaltına derinlemesine yerleştirilmiş ve farkında olsak da olmasak da çocuklar bizi seyrederek rollerini seçiyorlar.
Annelerin yaklaşımıyla başlayalım.
Nedir bunlar?
- Kız çocuğu bir evi çekip çevirmek için yetiştirilirken, erkek çocuğun bir köşede oturması.
Kadın erkeğe hizmet eder algısını yaratır.
- İnsan yetiştirdiğimizi unutup, kız çocuk ve erkek çocuk diye ayırarak yetiştirmemiz.
- Ev dışında çalışan bir kadının tüm evin temizliğinden, yemeğinden, alışverişinden, çocuk bakımından sorumlu tutulması ve bunu aksattığında kusurlu bulunması.
- Kadının her dem bakımlı olması zorunluluğu
Kadının kadını eleştirdiği bir dünyada nereden başlayacağımız çok açık fikrimce; kendimizi eleştirmeyi bırakmalıyız.
Üstünlük kurma çabasının altında kendi kadınlığını yetersiz bulmak yatar.
Güzellik kavramı oldukça ilginç bir durumdur. Bu iliklerimize kadar işlemiş durum bazen sokak hayvanını sahiplenenler arasında bile görülebiliyor. Evine bir aksesuar seçer gibi davranma hali, bir bakıma dünyayı sadece kendi istediği şekilde görmek istemenin bir tezahürüdür.
Hata veya kusur gören öğrenmiş zihnin bir parçasıdır.
Kusursuzluk dayatmasından özgürleşmenin yolu doğayı gözlenmekten geçer diye düşünüyorum. Bir nar ağacı tüm meyvelerini aynı boyut ve şekilde üretmez. Bazıları toprağa yeniden döner, bazıları yarılır ve tohum olarak etrafa saçılır bazılarıysa lokma olur.
Kendimizden başlamalıyız sorgulamaya kısacası, güzel olan nedir diye sormaya.
Mükemmellik bizim zihnimizde gerçekteyse zaten her şey mükemmel bir dengede akıyor.
Bir bedenin güzelliği sağlıdır, bir insanın güzelliği hayata olan yaklaşımıdır, bir giysinin güzelliği bedeninizi rahat hissettirmesidir, bir mekânın güzelliği size yuva olmasıdır.
Bu liste böyle uzar gider.
1 Yorum
ebru taş
Merhaba Hocam, harika bir açıklama olmuş duru ve net
emeğinize sağlk, iyi ki varsınız.
Yourmlar kapatıldı