Bu İçeriği Paylaş
Vedik astrolojiyi anlayabilmemiz için öncelikle Hindu inancında Veda metinlerinin önemini kavramalıyız. Çünkü Vedik astroloji, köklerini antik Hindistan’ın Veda yazıtlarına dayandırır. Vedalar, Sanskritçe dilinde yazılmış metinlerdir ve Hindu dini pratiğinin ve düşüncesinin merkezinde yer alır. Vedalar, geniş bir bilgelik, ritüel, ilahi ve felsefi düşünceler koleksiyonunu içerir. Hinduizmin dört ana kutsal yazıtı olarak kabul edilir: Rigveda, Samaveda, Yajurveda ve Atharvaveda.
Vedaların Hindu İnancındaki Yeri
Vedalar, evrensel düzen, dini ritüeller, felsefe, eğitim ve ahlak gibi konularda derin bilgiler sunarlar. Dini ve ruhani bir otorite olarak, yaşamın temel yönlerini açıklarlar ve Hindu ritüellerinin nasıl yapılacağına dair talimatlar içerirler. Ayrıca müzik ve şiir ile eğitim ve ahlaki yaşam rehberliği sunarlar. Vedalar, rahip sınıfı olan Brahmanlar ve diğer öğrenim görmüş sınıflar tarafından ezberlenir ve Hindu toplumu için Dharma kavramını temsil ederler.
VEDİK ASTROLOJİNİN TEMEL ÖĞRETİLERİ
Vedik Astroloji’nin temeli, evrensel enerjilerin ve doğa yasalarının derin bir anlayışına dayanır ve zamanın, mekânın ve hareketin kozmik ritmi ile insan yaşamının iç içe geçişini inceler.
Hindu felsefesinin iki temel kavramı olan Karma ve Dharma ile yakından ilişkilidir. Bu ilişki, bireyin kendi yaşam yolculuğunu anlaması ve evrenin daha geniş düzeni içindeki yerini bulması açısından önemlidir.
Karma, her bir eylemin neden olduğu etkiyi ifade eder ve geçmiş yaşamların eylemlerinin, mevcut yaşamdaki deneyimlere nasıl katkıda bulunduğunu açıklar. Vedik Astroloji, bir bireyin doğum haritası aracılığıyla, kişinin geçmiş karmik borçlarını ve bu yaşamda karşılaşabileceği deneyimleri ortaya çıkarır. Bu bilgi, danışmanlık alan kişinin kendi karmasını daha iyi anlamasını ve olumlu karmik etkiler oluşturacak şekilde eylemlerini yönlendirmesini sağlar.
Dharma, bireyin evrensel düzen içindeki doğru yaşam yolunu, görevini ve sorumluluklarını ifade eder. Bu kavram, kişinin kendi öz benliğiyle uyum içinde yaşamasını ve daha yüksek bir amaç doğrultusunda hareket etmesini anlatır. Vedik Astroloji, bireyin bu dünyadaki rollerini ve sorumluluklarını, gezegenlerin konumları ve hareketleri üzerinden yorumlayarak anlamasına yardımcı olur.
Vedik Astroloji, Karma ve Dharma kavramları aracılığıyla, bireyin yaşamının bu dünyevi ve manevi yönlerini dengede tutmasına ve kendi potansiyelini en iyi şekilde gerçekleştirmesine rehberlik eder. Bu sistem, bireyin geçmişten gelen karmik etkileri anlamasını ve bu bilgiyi kullanarak kendi Dharmasını yerine getirmeye odaklanmasını sağlar. Böylece, Vedik Astroloji sadece geleceği tahmin etmekle kalmaz, aynı zamanda insanın kendi içsel büyümesine ve manevi yolculuğuna katkıda bulunur.
Çoğu zaman da danışılan astroloğun danışana, zor dönemlerini atlatması için bazı ritüelleri önermesi söz konusudur. Bu bazen yapılacak bir evliliğin getireceği sıkıntıları defetmek için bir testi, muz ağacı gibi simgesel bir nesneyi eş yerine koyarak evlenmek olabilir. Bazen de kötü karma döneminde belirli günlerde hayır işlerinde çalışmak olabilir. Bu tamamen danışmanlık veren astroloğa bağlıdır. Genel uygulamaların yanında özel uygulamalar da olabilir.
Hint astrolojisinde yeniden doğum inancının önemlidir. Zaten karma ve dharma inancının temelleri de bu yeniden doğum inancını tamamlayan unsurlardır.
Vedik astrolojinin, merkezinde dönemler diye tanımlayabileceğimiz, “Dasha” sistemleri yer alır. Her bir Dasha, harita sahibinin üzerinde farklı etkiler yaratan belirli bir gezegenin enerjisiyle ilişkilendirilir. Bu dönemlerde uygulanan ritüeller, mantralar ve taşların kullanımı, gezegenlerin olumlu etkilerini artırmaya ve olası olumsuz etkileri hafifletmeye yöneliktir. Bu noktada da genel uygulamaların yanında kişiye özel tavsiyeler de bulunur. Bunun için konunun uzmanı tarafından belirlenmesi gerekir.
Dasha dönemleri ve ritüelleri
Güneş Dönemi (Surya Dasha)
Güneş, kişisel kimlik, otorite, güç ve başarı gibi temaları temsil eder. Bu döneme giren kişi, liderlik yeteneklerini geliştirme, kariyerde ilerleme ve tanınmakla ilgili bir gündem yaşar. Bu etkilerin arttırılması için, belli mantraların okunması, yakut veya garnet gibi taşların taşınması önerilir. Ayrıca, egonun kontrol altında tutulması ve alçakgönüllülüğün korunması önemlidir.
Mars Dönemi (Mangal Dasha)
Bu dönemin enerjisi, cesaret ve hareketin artmasına neden olur. Mars döneminde olan birisi enerjik hisseder ve fiziksel aktiviteler konusunda heveslidir. Aynı zamanda yeni başlangıçlar için cesurdur. İhtiyaç duyduğu en önemli şey; ikili ilişkilerinde sakin ve sabırlı olması, enerjisini doğru kanalize etmesidir. Mars dönemindeki kişiye, bu döneme özel mantralar önerilir. Üzerinde kırmızı mercan taşıması tavsiye edilir.
Satürn Dönemi (Sade Sati)
Genellikle zorlu bir dönem olarak tanımlanan bu dönem, kişisel büyüme ve öğrenme fırsatlarıyla doludur. Zorlukları aşmak için, Lord Hanuman’a adanmış ritüeller, hayır işleri ve meditasyon önerilir. Bu zorlu dönemde birey sorumluluklarını yerine getirmeye odaklanmalıdır. Mavi safir, Satürn’ün enerjisini dengelemek için önerilen bir taştır.
Venüs Dönemi (Shukra Dasha)
Venüs dönemi, aşk, ilişkiler, sanat ve maddi refahla ilişkilidir. Bu dönemde ilişkiler üzerine odaklanmak, yaratıcılığı keşfetmek ve elmas veya opal gibi Venüs ile ilişkilendirilen taşları kullanmak faydalı olabilir. Genellikle bu dönemde yapılan evliliklerin mutluluk getireceğine inanılır.
Jüpiter Dönemi (Guru Dasha)
Bu dönem eğitim, bilgelik ve maneviyatın genişlemesi için mükemmel bir zamandır. Sarı safir ve topaz, Jüpiter’in pozitif enerjilerini çekmek için kullanılabilir. Bu dönem, kişinin enerjisi hayırseverliğe odaklıdır ve sosyal çevresi genişler.
Merkür Dönemi (Budha Dasha)
Bu dönemin en önemli konu başlığı zekayı kullanma becerileri ve iletişimdir. Merkür dönemi 17 yıl sürer ve eğitim, öğrenme ve ticaret konularında gelişme gösterilir. Ritüelleri arasında, özel olarak seçilmiş mantraların okunması, zümrüt veya peridot gibi taşların kullanımı vardır.
Ay Dönemi (Chandra Dasha)
Yaklaşık 10 yıl süren ve kişisel haritasa Ay’ın yerleşimine bağlı olarak farklı etkilerin ortaya çıktığı bu dönemin temel konusu; duygusal denge ve iç huzuru bulmaktır. Ay taşı ve pembe kuvars, duygusal rahatlama sağlamaya yardımcı olur. Kişinin içsel duygularının, sezgilerinin ve besleyici yönlerinin ön plana çıktığı bir zamandır. Bu dönem özellikle duygusal zekanın geliştirilmesi ve aile bağlarının güçlendirilmesi açısından önemli olabilir.
Bu dönemden en iyi şekilde yararlanmak için geleneksel uygulamalar arasında Ay’ı onurlandıran ritüeller gerçekleştirmek, inci değerli taşlar takmak ve meditasyon, su kütlelerinin yakınında vakit geçirmek veya şifa sanatlarıyla ilgilenmek gibi zihni sakinleştiren ve ruhu besleyen faaliyetlerde bulunmak yer alabilir. Zorlu bir Ay Dasha’sı geçirenler için, doğum haritalarında Ay’ın olumlu etkisini güçlendiren beyaz renkte giysiler giymeleri, pazartesi günleri oruç tutmaları veya hayatlarındaki kadın figürlerine ve dişil yöne saygı göstermeleri tavsiye edilir.
Vedik astrolojide, Rahu ve Ketu iki gölge gezegen olarak kabul edilir. ( Batı astrolojisindeki “Kuzey Ay Düğümü” ve “Güney Ay Düğümü” ) . Bunlar fiziksel bir varlık olmamakla birlikte, ayın yörüngesinin dünya yörüngesiyle kesiştiği noktaların astrolojik yansımalarıdır. Bu iki nokta, hayatımızda karmik dersler ve değişimler getiren Dasha dönemlerini yönetir.
Rahu ( Kuzey Ay Düğümü)
Rahu, kişinin materyalist hırslarını, yanılsamalarını ve beklenmedik değişiklikleri simgeleyen bir gölge gezegendir. Bu dönem genellikle, bireyin kariyerinde ani yükselmeler, beklenmedik fırsatlar veya sıra dışı yaşam değişiklikleri yaşadığı bir zaman olarak tanımlanır. Bu dönem, maneviyat ve materyalizm arasındaki dengeyi bulmak, ego sınırlarını zorlamak ve daha büyük bir bilinç düzeyine ulaşma çabaları için karmik birtakım dersler sunar. Bu dönemi rahat geçirmek için özel mantraların okunması, Tanrıça Shiva’ya ibadet edilmesi ve dumanlı kuvars veya hessonit gibi taşların kullanılması önerilir.
Ketu ( Güney Ay Düğümü)
Bu dönem kişinin ruhani arayışını, karmik bağların çözülmesini ve geçmişten gelen yüklerden kurtulmayı temsil eder. Ketu döneminde kişinin hayatındaki manevi büyüme, sezgilerini dinleme ve içsel huzur arayışı ön plana çıkar. Bu dönem aynı zamanda, kendini bırakma ve maneviyatın derinleştirilmesiyle ilişkilendirilir ve bireyin geçmiş yaşamlardan gelen karmik borçlarını temizleme fırsatı sunar. Ketu’ya özel mantraların okunması, Tanrı Ganesha’ya ibadet, ve kaplangözü veya lapis lazuli gibi taşların, kullanılması önerilir.