5. ÇAKRA ( İFADE ÇAKRASI ) WISHOUDDHA ÇAKRA

Boyun ve Boğaz çakrası

Sembolü; 16 yapraklı lotus

Renk: açık mavi, yeşilimsi mavi, gümüş rengi

İlgili element: Esir

Duyu: işitme

Taşlar: turkuaz, kehribar, akuamarin, kalsedon,

Ses: E

Koku: Adaçayı, okaliptüs

Bedende; kollar, boyun, boğaz, kulak, çene, ses, soluk borusu, bronşlar, ciğerlerin üstü yemek borusu.

Köprücük kemiğiyle gırtlağın arasından, öne doğru açılır.

İlgili bez: Tiroit, paratiroit bezi.

Bu çakra iletişim ve ikili ilişkilerde karşılıklı anlaşmayı sembolize eder. Kendini yaratıcı bir biçimde ifade etmek, esinlenmek, açık olmak, kalpten gelen ifadeyi serbest bırakmak, iç sesi duymak ve bağımsızlıkla ilgilidir.

Eril prensip tarafından desteklenir.  Bu merkezde bir sorunu olanlar, konuşma ve duyma ile ilgili sorun yaşayabilirler. Bu sadece fiziksel bir sorun olmayabilir. Kişinin ifade ettiğini karşı tarafın anlamaması, karşı tarafın söylediklerinin tam olarak anlaşılamaması, kekemelik, tiroit  sorunları veya sık boğaz enfeksiyonları görülebilir.

Bu merkezle ilk temas beş yaşında olur. Bu yaşta çocuk tam olarak kendini ifade edecek düzeyde konuşmaya başlar.  Bu yaşta oluşmuş sorunların ortaya çıkışı, 5. çakra merkezinin yaşlarında olur.

5. Çakra Merkezinin Yaşları

Merkezin ilk yılı 5. Yaştır. Kök çakranın ifade bulması da diyebiliriz.

Diğer merkezlerin bu çakra merkeziyle bağlantı yaşları:

 5. Yaş/ 1. Çakra döngüsü

12. Yaş / 2. Çakra döngüsü

19. Yaş/  3. Çakra döngüsü

26. Yaş/ 4. Çakra döngüsü

33. Yaş/ 5. Çakranın tam yaşıdır.

40. Yaş/ 6. Çakranın döngüsü

47. Yaş/ 7. Çakra Döngüsü

5. Çakranın 7 yıllık döngüsüyse:

 29 – 30- 31- 32- 33- 34 – 35 yaşlarıdır.

Bu yaşlarda duymak, dinlemek ve asıl söylenenin mesajını almak, kendini özgürce ifade etmek, iletişimde sorunlar ya da iletişimin önemli hale gelmesi, engellenmişlik hissi, ne istediğini tam ifade etmek ya da edememek gibi konular gündemde olabilir.

Boğaz Çakrasının İşlevi

Düşüncelerle duygular arasında önemli bir bağlantı kuran bu merkez, tepe çakradan akan ilhamların, kalp çakrasındaki duygularla birleşerek ifade bulma noktasıdır.

Tüm çakra merkezlerinin dünyayla olan iletişim noktasıdır. Bu merkez sağlıklı çalıştığında kendimizi kolaylıkla ifade eder, güler, ağlar, duyduklarımızı algılar  ve doğru zamanda konuşuruz. Niyetlerin, duaların ve dileklerin evrenin orkestrasına dahil olduğu yer tam burasıdır. 

Bu merkezde sorun olduğunda istemediğimiz sözler ağzımızdan dökülebilir, gerçekten ne istediğimizi ifade edemeyebiliriz ya da isteklerimize değil istemediklerimize odaklanabiliriz.

Başkalarının sözlerinden çabuk etkilenip, kolaylıkla bir papağan gibi taklitçi ifadelere yönelebiliriz.  Kulağımıza sıklıkla duyurulan sözleri biz de farkında olmadan tekrar eder hale gelebiliriz.

Beşinci çakranın unsuru olan ‘‘esir’’ aynı zamanda sesin ileticisidir. Sözün anlamını yükleyen bu unsurdur.

Bu nedenle bu merkezle ilgili olan  müzik, görsel sanatlar ve dans gibi ilhamlarla ortaya çıkış ‘‘ esir’’ unsur sayesinde gerçekleşir.

Zihinsel faaliyetlerin sağlıklı hale gelmesi esir unsur sayesinde olur. 

İçsel akış olarak tanımlanan olayların gidişatını fark etmek, ilhamlarla bağlantı kurmak zamanı aşarak bilgiyle buluşmak yine bu merkezin ve onu yöneten unsurun etkinliğidir.

Bunun için sakinlik ve  dinginlik oldukça önemlidir.

İyi dinlemek, derin bir duyma becerisi geliştirmek; içsel akışı ve evrenin mesajlarını duymak için en değerli eylemlerdir.

İşitme becerilerinin en değerli hediyesi insanın kendi sesini duyabilmesidir.

Ne ifade ediyorum?

Neden ifade ediyorum?

Nelere kulak veriyorum?

Bu sorular bu merkezin sağlıklı çalışmasına destek olur.

Uyumlu çalışan bir boğaz çakrası; samimiyetle ifade etmek, dürüstlük, hayır diyebilme beceresi, kendi isteklerinin farkında, doğru şekilde talep edebilme gücü verir.

İçsel olarak bağımsızlık ve  özgün kişiliğin ortaya çıkışı mümkün olur.

Uyumsuz çalışan bir boğaz çakrasın sonucu olarak; duyguları ifade ederken zorlanmak, duyguların farkında olamamak, istenmeyen duygusal patlamalar, sözel olarak kendini ifade edememek, yargılayan bir bakış açısı, yargılanmaktan endişe etmek, iletişimde keskin sözlerden kaynaklı problemler gibi sorunlar yaşanabilir.

Omuzlar yukarı doğru kalkar, boyun içeride kalır ve kişi kendini sürekli savunmak zorunda hissettiği için korku ve endişe halindedir.

Yetersiz çalışan boğaz çakrasında ise ; kendini ifade ederken bunalmış hissetme, utangaçlık, susmayı tercih etmek, sezgilere güvenememek, yüzeysel konulardan bahsetme ihtiyacına sebep olur. Saklanan sırlar, açığa çıkmasından korkulan konular nedeniyle kişi kendi duygularından bahsetmeyi sevmez.

Boğaz Çakrasını Canlandırmak

Sessizce doğayı dinlemek, gökyüzünü seyretmek, suya yansıyan gökyüzünü seyretmek, zihinsel faaliyetleri yavaşlatmak için doğayı gözlemlemek bu merkezin enerjisini canlandırmak için iyi gelir.

Ses Terapisi

Müzik dinlemek başlı başına boğaz çakrasına iyi gelen bir faaliyettir. Özellikle ‘’ New Age’’ müzikler, sözsüz ve ritimli müzikler iyi gelir.

 Yüksek sesle söylenen  ‘ eeee ’’ sesi, ya da yüksek bir sesten başlayıp, alçalarak söylenen  ‘’Aaaiii’’  sesi bu merkezin rahatlamasına yardım eder.

Mantra: Ham

Değerli Taş Terapisi

Akuamarin: Akuamarin  rengiyle bu merkezin taşıdır.  Bu taşı bilgiyi özgürce ifade etmek için niyetle kullanabilirsiniz. Berrak ve net bir ifade için harika bir kristaldir.

Turkuaz:  Turkuazın renginde hem gökyüzü hem de suyun canlandırıcı etkisi vardır. Yüksek bir koruma enerjisine sahip olan bu taş, başkalarından çabuk etkilenenler için uygundur.

Kalsedon:  Özellikle mavimsi veya beyaza yakın olanları boğaz çakrasının çalışmasını destekler.  Sakinleştirici etkisiyle öfkeli ifadelerin sakinliğe dönüşmesi için niyetle kullanılabilir.

Aroma Terapisi

Adaçayı:  Keskin  kokusuyla ifadenin netleşmesini destekler. Bununla birlikte boğaz çakrasında tıkanmış enerjinin yumuşamasına ve gevşemesine yardım eder.

Okaliptüs: Okaliptüs yağının ferahlatıcı kokusu beşinci çakrayı temizler ve genişle­tir. Boğazda yarattığı ferahlık hissi tepe çakrayla, kalp çakrası arasında tıkanmış bağlantının açılmasını destekler. Bu sayede boğaz çakrası özgürce enerjisini aktive eder.

İlgili Astrolojik Burçlar ve Gezegenler

İkizler/Merkür: İletişim, bilgi ve becerileri aktarabilmek, bağ kurmak

Mars: İfade edilenleri eyleme dönüştürmek.

Kova/Uranüs: Özgünlük, kendi yoluna seçmek, bilginin iletimi

Meditasyon

Bir süre boğaz çakrasına odaklanıp bu merkezle çalıştıktan sonra, çakra yazılarımda paylaştığım meditasyonları birleştirerek yapmanızı tavsiye ederim.

Boğaz çakranızı aktifleştirmek ve güçlendirmek için çalışmaya kalp çakranızla başlamanızı tavsiye ederim.

İlk olarak Lotus pozisyonunda ( bağdaş kurarak ) oturun. Eğer dik durmak sizin için bir sorunsa sırtınızı bir yere yaslamanız iyi olabilir.

Derin bir nefes alın ve nefesinizi ağzınızdan boşaltın. Karnınızın içinin boşaldığını hissedin. Yeniden derin bir nefes alırken  sağ el işaret parmağınızla sol burun deliğinizi kapatın ve nefesi sağ burun deliğinizle alın. Nefesi aldıktan sonra bu sefer sağ el baş parmağınızla sağ burun deliğinizi kapatın ve aldığınız nefesi sol burun deliğinizden verin.

Bu işlemi en az on defa tekrar edin. Bu sayede sağ-sol beyin aktivitenizi dengelersiniz.

Çalışmanızda okaliptüs yağı, akuamarin taşı kullanabilirsiniz. Havanın rahat dolaştığı, temiz havayı hissettiğiniz bir yerde olmanız kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olur.

Nefesinizin kendiliğinden akmasına izin verin. Odağınız göğüs kafesinizde olsun. Göğüs kafesinizin tam ortasında bir kapı olduğunu hayal edin. O kapıyı açın ve kolayca içeriye girin. İçeride pembe güllerden bir bahçeyi ziyaret ediyorsunuz. Her yer pembe güllerle kaplı. Koklamanıza, onlara doğru gitmenize hiç gerek yok onlar zaten sizinle ve size tüm güzelliklerini sunuyor. O bahçenin cömertliği sizi ve bedeninizi sarıyor. Her şey sizin için var ve siz o güzelliklerin içinde ilahi bir müzik duymaya başlıyorsunuz. Bu müzik sessizliğin içinde size varlığınızı hatırlatan nefesinizden akıyor. Nefesinize odaklanın, o bahçeyle bağınız, nefesiniz sizi içeride dolaştırıyor. Yüzünüzde bir gülümsemeyle birlikte kalbinizin ta derinliklerinden gelen sevgi, neşe ve coşkuyu hissedin. Varsınız, yaşamın bir parçasısınız, bu güller sizin için açtı. Gülümseyin, tüm yüzünüzle gülümseyin ve yaşamı selamlayın.

O gül bahçesinde kafanızı yukarıya kaldırın ve gökyüzünün sonsuz, sınırsız ihtişamıyla sizi nasıl da kapsadığını, koruduğunu fark edin. Başınızın üzerindeki bu kubbe uzayın sonsuzluğu içinde varlığınızı koruyor. Masmavi ışıklar size doğru akıyor. Bir ışık yağmurundasınız. Mavi ışıklar tepenizden giriyor ve boğazınızdan çıkıyor. Hayatla olan sohbetinizi başlatan minik damlacıklar ışık saçarak sizin etrafınızda adeta dans ediyor. Kalbinizi ışığı, düşüncelerinizin berraklığıyla oluş halinizden memnunsunuz, gülümseyin. Ağzınızı hafif aralayın ve tüm bu ışıkların sizi temizlemesine, kendi varlığınız, hayat yolculuğunuzda akıştan geleni duymanıza engel olan ne varsa arındırmasına izin verin.

Gök ile yer sizi kucaklıyor. Bir bebek gibi korunuyorsunuz. İlahi akışın içinde kalbinizin sesi size rehberlik ediyor. Kalbiniz ve ilahi akış birlikte ve siz bu dünyada var oluşunuzdan emin bir haldesiniz. Yeniden gülümseyin.

Gözlerinizi açmadan önce bir süre sessizce oturun. Sağ elinizi kalbinizin üstüne götürün. Oradaki sesi dinleyin. Herhangi bir zamanda ne yapmak istediğinize karar veremediğinizde, sessizce aynı hareketi yaparak yeniden bağlantı kurabilirsiniz, bu hatırlayın.

Bağlantıda kalın kendinizle ve ilahi akışla.

Sevgimle

Meltem